Dönüşüm kaçınılmaz

Elektrikli araçlar, yeni mobilite çözümleri ve dijitalleşme tedarik sanayisini köklü bir değişime zorluyor. TAYSAD Başkanı Yakup Birinci, "Bugünü korumak için değil, geleceğe hazırlanmak için dönüşüm şart. Yatırım, Ar-Ge ve iş gücünde yenilikçi adımlar atılmazsa, rekabet gücü zayıflayabilir" ifadelerini kullandı.

 

 

Yılın ilk yarısını güçlü tamamlayan yerli tedarik sanayi, hem iç pazarda hem ihracatta büyümesini sürdürüyor. TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Birinci, hem iç pazardaki canlanma hem de ihracattaki artışın sektöre moral verdiğini vurguladı. Ancak özellikle elektrikli araçlarla birlikte gelişen yeni teknolojiler karşısında sektörde yapısal dönüşüme ihtiyaç olduğunun da altını çizdi.

İç pazarda büyüme

 

Birinci’nin verdiği bilgilere göre Ocak-Mayıs 2025 döneminde toplam araç üretimi 632 bin adede ulaşırken, geçen yılın aynı dönemine kıyasla sadece %2,9’luk sınırlı bir düşüş yaşandı. Buna karşın iç satışlar %3,1 artarak 507 bin adede çıktı. 2017 ile kıyaslandığında %55,8'lik büyüme dikkat çekerken, tüketici güveni ve mobilite ihtiyacı pazardaki dinamizmi destekliyor. İhracatta da olumlu tablo devam ediyor. İlk 5 ayda araç ihracatı %5,3 artışla 440 bin adede, toplam otomotiv ihracatı ise %10,1 yükselişle 16,59 milyar dolara ulaştı. Tedarik sanayi ihracatı ise %5,2 artışla 6,51 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti.

 

Rekabet baskısı

 

Yakup Birinci, ihracattaki bu başarının geçmiş yıllarda alınan projelere dayandığını belirterek, önümüzdeki dönemlerde benzer performansı sürdürebilmek için yeni projelere ihtiyaç olduğunu vurguladı. “Bugün yeni proje almakta zorlanıyoruz; çünkü maliyetlerimiz artık rekabetçi değil” diyen Birinci, özellikle elektrikli araçlarda dışa bağımlılığın arttığına dikkat çekti. Türkiye’nin üretim esnekliği ve lojistik avantajına rağmen KOBİ’lerdeki dijitalleşme eksikliği ve nitelikli iş gücü açığı, sektörün uzun vadeli büyümesini tehdit ediyor. TAYSAD, bu sorunların çözümü için kamu teşvikleri, kümelenme projeleri ve yatırım fonlarıyla üyelerini destekliyor.

 

Çinli markalar hem fırsat hem de sınav

 

Türkiye’de yatırım hazırlığında olan Çinli markaların, yerli tedarik sanayisi için hem fırsat hem de sınav anlamına geldiğini belirten Yakup Birinci, TAYSAD üyelerinin bu markalarla iletişimde olduğunu ve üretime hazırlandığını açıkladı. Çinli üreticilerin gelişi, beraberinde küresel tedarikçileri de Türkiye’ye çekiyor. Yabancı tedarikçilerin Türkiye pazarıyla ilgisinin arttığını belirten Birinci, “Bu durum, yerli firmalarımız için teknoloji transferi ve yeni ihracat fırsatları anlamına geliyor. Ancak maliyet açısından hâlâ avantajlı değiliz” ifadelerini kullandı.

Yeni pazarlar hedefte, iş gücü korunacak

 

Avrupa hâlâ en büyük ihracat pazarı olsa da, elektrikli araçlarda öncülüğü Çin ve Kuzey Amerika’nın alması Türkiye’nin yeni pazarlara açılmasını zorunlu kılıyor. Asya ve Kuzey Amerika’da yeni iş birlikleri hedefleniyor. İşgücü konusuna da değinen Yakup Birinci, sektörün nitelikli personel ihtiyacının sürdüğünü ve TAYSAD’ın bu alanda mesleki eğitim ve dijital yetkinlikleri artırmaya yönelik projeler yürüttüğünü belirtti. Yapay zekâ ve dijitalleşme ise sektörün entelektüel sermayesini güçlendirmede önemli bir rol oynuyor.