Toyota Türkiye, düğmeye bastı

Araç üretip satmanın dışında insana ve çevreye dokunan projelerle karşımıza çıkan Toyota, bu kez ‘kendi imkansızını başlat’ hareketiyle düğmeye bastı ve insanlık için ileri teknoloji üreten bir mobilite şirketi olacağını duyurdu. 

 

Yavuz MÜFTÜOĞLU

 

Türkiye’de 1990 yılında kurulan Toyota Otomotiv Sanayi, 1994’te Sakarya’da inşa edilen fabrikada ilk araç üretimini gerçekleştirdi. Japonya menşeili otomotiv şirketi olan Toyota Türkiye, o gün bu gündür ülkemizde ürettiği araçları hem iç piyasaya satıyor hem de 150’yi aşkın ülkeye ihraç ediyor. Toyota araç üretmenin yanı sıra teknoloji üreten, ürettiği bu teknolojiyi insanlığın hizmetine sunmayı ilke edindiğini beyan eden bir marka olarak da karşımıza çıkıyor.

 

HER KESİMDEN TAKDİR TOPLADI

 

İnsana ve kolektif bir çalışma içerisinde olduğu tüm sektörlerle motivasyonunu da yüksek tutan Toyota Türkiye, pandeminin ilk zamanlarında yaptığı açıklamalarla ve icraatlar ile  insana verdiği değeri ortaya koydu. “Öldük, bittik, üretim durdu, bayiler battı, insanlar işsiz kalacak” gibi söylemlerle kaos senaryolarının yazıldığı bir dönemde Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt, “Ne fabrikada ne bayilerde bir tek kişi bile işten çıkarılmayacak. Maaşları eksiksiz ödenecek. Ve bir yıl satış yapmasak bile bu durum böyle devam edecek” açıklamasıyla her kesimden takdir topladı. 

 

TEKNOLOJİSİYLE GELEN BAŞARI

 

Araç teknolojisinde yaptığı ilklerle dünya otomotiv sektörüne damga vuran Toyota, aynı zamanda ürettiği bu teknolojiyi ‘engelli’ diye tabir ettiğimiz insanlarla da buluşturuyor. 

1937 yılından beri otomobil ve teknoloji üreten ve insanların hayatına dokunan Toyota, bir otomobilden daha fazlasını ürettiğini anlamaya başladı. Ve dünya ülkeleriyle aynı anda Türkiye’de “Start Your Impossible - kendi imkansızını başlat-” hareketini başlattı. 

 

Bundan sonra bir otomobil şirketi değil, insanlık için ileri teknoloji ürünü her türlü çözümü üreten bir ‘mobilite’ şirketi gibi hareket edeceğini açıklayan Toyota, 7’den 77’ye herkesin özgürce hareket ettiği bir dünya gerçekleştirmeyi hedefliyor.

İHTİYACA GÖRE MOBİLİTE TEKNOLOJİSİ

 

Markada yaşanan bu gelişmeleri online basın toplantısında açıklayan Toyota Türkiye CEO’su Ali Haydar Bozkurt, "Toyota olarak hedefimiz herkesin özgürce hareket ettiği bir dünya gerçekleştirmektir. Toyota artık yalnızca bir otomobil firması değil, bir mobilite firması olacaktır. Markamız “herkes için mobilite” anlayışıyla, kişilerin ihtiyaçlarına göre mobilite teknolojilerini ve hizmetlerini geliştirecektir” dedi.

AR-GE’YE 10 MİLYAR DOLARDAN FAZLA BÜTCE

 

“Yarım yüzyıl önce hiçbir markanın aklına dahi gelmeyen hibrit teknolojisini ve sonrasında hidrojen yakıt hücreli araçlar başta olmak üzere birçok teknolojiyi geliştirip sektöre sunduk” diyen Bozkurt, “Toyota, bugün de toplumları 100 yıl sonrasına hazırlamak adına altyapı çalışmalarına şimdiden başlıyor. Toyota bu amaçla yeni mobilite teknolojilerini toplum yararına sunmak için AR-GE’ye yıllık 10 milyar dolardan fazla bir bütçe ayırıyor” ifadesini kullandı.

42 KM’LİK MARATON HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ

 

Toyota’nın imkansızı başarması için desteklediği engellilerden biri olan Okan Aracagök, 17 yaşında geçirdiği talihsiz bir kaza sonucunda tekerlekli sandalye ile hayatına devam etmek zorunda kaldı. 42 kilometrelik maraton koşma hayali de Toyota’nın desteği ile gerçekleşti. Antrenörü Mert Onaran ile müthiş bir başarıya imza atarak zorlu maratonu tamamlayan Aracagök, Toyota’nın “Start Your Impossible” hareketine güzel bir örnek oluşturdu. 

 

GELECEĞİN ŞEHRİNDE 2 BİN KİŞİ YAŞAYACAK

 

Toyota, “herkes için mobilite” anlayışından hareketle Japonya’da Fuji Dağı’nın eteklerinde geleceğin şehirlerine öncülük edecek Woven City isimli şehri de kuruyor. “0” emisyonlu hidrojen yakıt hücrelerinden güç alan; tamamen bağlantılı bir ekosisteme sahip olacak Woven City, yaşayanlar için günlük yaşamı kolaylaştıracak en son teknolojilerle donatılacak. İlk etapta 2 bin kişinin yaşaması için dizayn edilen geleceğin şehrinde yaşam 2021 yılında başlayacak.