DS'ten büyük sedan açılımı

Peugeot, Citroen ve Opel'in de içinde bulunduğu PSA grubunun premium otomobil olarak konumlandırdığı DS markası yerel emisyon değerleni karşılayan yeni bir büyük sedanı gün yüzüne çıkardı. Yeni sedan modelin daha önce çıkartılan DS 7 CROSSBACK ve DS 3 CROSSBACK modellerinden farklı olarak, tasarımı ve teknolojisiyle ürün gamınının liderliğini üstlenecek. Fransa'da tasarlanan ve Çin'de üretilen DS 9'un Türkiye yollara çıkışı 2021'in ilk çeyreğini bulacak.

 

 

PSA çatısında üretim yapan DS Automobiles markası executive sedan segmentine giriş yapacağı DS 9’u gün yüzene çıkardı. Çok detaylı ve teknolojik olarak tasarlandığı açıklanan DS 9, hızlı değişen otomobil pazarında varlık göstermeye çalışacak. Markanın E-TENSE adını verdiği şarj edilebilen hibrit güç ünitesi bulunan DS 9, gelecekte yürürlüğe girecek mevzuatlara uyumlu ve yerel emisyon salımı olmaksızın tamamen elektrikli sürüşe olanak sağlıyor.

 

FRANSIZ ZARAFETİ

 

EMP2 platformununda üretilen DS9, 4.93 metrelik uzunluğa, 1.85 metrelik genişliğe ve 690 mm çapında tekerleklere sahip üretildi. Otomobilin aks mesafesiyle arka koltuk yolcularına ferah bir yaşam alanını sağlama iddiası bulunuyor. Uzunluk silüetini oldukça etkilerken yatık arka camı ile yeni model “fastback” tarzı sunuyor.

 

Ön tasarımı, DS WINGS - (DS Kanatları) tasarım detayları ve üç boyutlu elmas etkisine sahip ön ızgarası ile DS 9, DS Automobiles tasarım dilini yansıtmaya devam ediyor. Şimdiye kadar sadece iç mekan tasarımında kullanılan “Clous de Paris” işlemelerine sahip bir kılıç, motor kaputunun yüzeyini süslüyor.

 

DS 9, tavanının bitişinde kullandığı iki adet DS Feneri ismi verilen ışık konisi ile original 1955 DS’e bir gönderme yapıyor. DS 9, bagaj çizgisinin altına konumlandırdığı yeni arka aydınlatma grubu ile güçlü bir duruş sağlamaya çalışmış.

 

Ön ızgaradan başlayarak motor kaputu, ön cam, tavan ve bagaj kapağına kadar kesintisiz devam eden akıcı tasarım çizgisine farlardan arka aydınlatma grubuna kadar yan yüzey üzerinde devam eden gergin bir tasarım çizgisi eşlik ediyor. Yan yüzeylerin karakeri, gövde rengine boyalı gizli kapı kolları ile kuvvetlendirilirken siyah renkli tavan, gücün zarafetini temsil ediyor.

 

Arka tasarımda her fonksiyonu bir tasarım detayına dönüştürme arzusu tabi ki çok belirgin. Arka çamurluklar, arma ve bagaj kapağı aynı akışkan tasarıma sahip. Bu tasarımın içine yüksek kontrastı ile bir derinlik hissi katan üç boyutlu arka aydınlatma grubu yerleştirilmiş. Yatay kılıçların üstüne konumlandırılmış olan bu grup, 1930’lardaki Fransız otomobil gövdesi üreticilerine saygı duruşu niteliğinde. Zarif bir inceliğe sahip üçüncü stop lambası ise arka tasarımın genişliğini vurgularken arka camın görsel etkisini güçlendiriyor.

 

TAM ELEKTRİKLİ KULLANIM

 

DS 9, satışa sunulduğu andan itibaren E-TENSE şarj edilebilen hibrit teknolojisini sunabilecek. Turbo beslemeli benzinli PureTech motora eşlik eden elektrik motoru sayesinde, 225 BG elde edilirken 11,9 kWh kapasiteli bir batarya, WLTP koşullarına göre 40 ila 50 km tam elektrikli sürüş menziline olanak sağlayacak.

 

Bu elektrik motoru, sekiz ileri oranlı otomatik şanzıman üzerinden 110 BG ve 320 Nm tork sunuyor. Bu elektrik motoru, kalkışlarda, herhangi bir hızda iken hızlanmaya destek amaçlı ya da 135 km/sa hıza kadar tam elektrikli sürüş sırasında kullanılabiliyor. Elektrikli sürüş modu, otomobil her çalıştırıldığında verimliliği artırmak adına otomatik olarak seçiliyor. Bir hibrit sürüş modu, tamamen elektrikli, tamamen benzinli ya da her iki güç kaynağının bir kombinasyonu olarak sürüş enerjisinin otomatik olarak kontrol edilebilmesini sağlıyor. E-TENSE Spor modu ise her iki güç kaynağının sürekli devrede olmasını sağlarken, gaz pedalı, vites değişim noktaları, direksiyon ve aktif süspansiyon sistemi üzerindeki ayar değişiklikleri ile otomobilin dinamik kabiliyetlerini yukarı çıkartıyor.

 

Yavaşlama ve frenlemelerde devreye giren enerji geri kazanımı sistemi, isteğe bağlı olarak şanzımanın B sürüş konumuna alınarak kuvvetli bir motor freni oluşturacak şekilde de kullanılabiliyor. Bu sırada üretilen enerji, bataryanın şarj edilmesini sağlarken otomobilin verimliliğini artırıyor. Ek olarak, E-SAVE kullanım modu, yolculuğun daha ileri bir etabında kullanılmak üzere bataryada bulunan enerji düzeyinin korunmasını sağlıyor. Örneğin dur-kalk trafiğin olduğu bir etap ya da yerel yasalar gereği içten yanmalı motorların kullanılamadığı alanlar.

Otomobilin üzerindeki 7,4 kW gücündeki şarj ünitesi, bir ev, işyeri ya da halka açık şarj istasyonu yardımı ile 1,5 saat içerisinde bataryanın doldurulmasına olanak sağlıyor.

 

YARI OTONOM SÜRÜŞ YARDIM SİSTEMİ

 

DS DRIVE ASSIST ile DS 9 sürücüsünün ikinci seviye otonom sürüşe göre hazırlanmış. Otomobilin hızını, çevresindeki anlık duruma göre belirleyen sistem, otomobili şeridinin içerisinde tutarken 180 km/sa hıza kadar sürücüsünün gözetimi altında otonom olarak ilerliyor. Sürücü kontrolu geri almak istediğinde direksiyonu sıkıca tutarak sistemi devre dışı bırakabilir. Şerit değişiklikleri sırasında da bu sistem geçici olarak devre dışı kalır.